Hayatım boyunca çeşitli sınavlara girdim.
Bizim dönemimizdeki ortaokula geçiş sınavı (biz Anadolu Liseleri ve Kolej sınavları derdik), üniversite sınavı, TOEFL sınavı, ALES sınavı, işe girerken yapılan çeşitli sınavlar… Bunlar hayatın temel taşlarını yönlendiren sınavlardı. Meslek seçimi, okul seçimi, işe giriş gibi.
Bir de okul hayatımız boyunca girdiğimiz sınavlar var.
Her sene her dersden 2-3 tane sınav, senelik 8 ders sınav yapsa ortalama senede 20 sınav.
8 sene ilkokul, 5 sene lise, 4 sene üniversite. Bazı okullarda ilk 3 sene sınav olmuyor. Toplam 14 sene. Çarpı 20 sınav. Eşittir 280.
Üniversite bitirmiş bir birey ortalama 250-300 sınava girmiş oluyor akademik hayatının sonunda. Yüksek lisans başka birşey. Orada genelde sınav değil, hazırladığınız akademik makaleler, verdiğiniz projeler söz konusu.
Ne kadar çok sınav.
Girmek ayrı dert, sonucunu beklemek ayrı.
Bir de bu sınavları hazırlayanları düşündüm. Her sene öğrettiği dersi gözden geçirip, diğer öğretmenlerle anlaşarak, yeni yeni sorular hazırlamak. Sonra da öğrencilerin sınavlarını tek tek kontrol etmek. Sabır ister.
Sınav sizce bilgiyi ölçüyor mu?
Ya da sınavlarda çok başarılı olan çocuklar hayatta da başarılı oluyor mu?
21. yüzyıl becerileri diyorum 5-6 yıldır.
İletişim becerileri, takımda yer alma, takım kurma becerileri, adaptasyon, empati, liderlik, vs. vs. Hiç bir zaman sınav başarısı diye birşeyden bahsetmiyorum. Bahsetmiyoruz.
Yine de günün sonunda çocuklarımız sınava giriyor.
Yüksek lisansımı 35’imden sonra yaptım. Ne öğrendim biliyor musunuz?
- Öğrenmek zorunlu olmadığı, sonunda bir not ya da başarı kaygısı olmadığı zaman çok güzel.
- Öğrenmek sonuçta bir şeyi hayat geçirmek ya da bir beceriyi edinmek istiyorsanız çok güzel.
- Öğrenmek, özellikle merak ettiğiniz bir konuyu çok güzel.
- Öğrenmek çok güzel.
21. yüzyılın en önemli becerisi ne derseniz, Öğrenmek derim. Hatta daha da açayım; kendi kendine öğrenmek, motive olmak. “Otodidakt” diyorlar buna da.
Gerçek öğrenmek sınav başarısı ile ölçülemez. Öğrendiğimiz şeyleri hayata geçirme başarısıyla ölçülür.
Ben son 10 yıldır online olarak çeşitli şeyler öğrendim. Hepsi de beni iş hayatımda bir üst seviyeye taşıdı. Üst seviye derken yanlış anlaşılmasın, terfi almamı sağlamadı. Öğrendiklerimi işimde kullandım, işimi geliştirdim, ihtiyacı olanlara öğrettim.
Nerelerden mi öğrendim? Öğrenmek istediğim şeyi önce internette araştırdım. Güvendiğim platformlarda bulunca içeriğini, öğretmenini sorguladım. Edx, Coursera, Alison Courses, Linkedin bu güvendiğim platformlar. Harvard Üniversitesi, Yale Üniversitesi ve MIT’nin bazı online kursları da benim listeme giriyor.
Neler mi öğrendim?
Sizlere sık sık yazdığım için kendimi yenilemek istedim. Önce Çocuk eğitimi, çocuk yetiştirmesi, Ergenlik üzerine çeşitli kursları bitirdim. Böylece sizlere yazarken daha da bilimsel bakış açısıyla kaynakları belirtebildim. Çocuklarım da artık büyüdü, kendimi bu kurslarla update ettim.
Yüksek lisans olarak okuduğum Dijital Medya hakkında diğer uluslararası üniversiteler neler yapmış, onu araştırdım ve beğendiklerime başladım. Dijital pazarlama, sosyal medya yönetimi, google analitik tüm iş hayatım boyunca çok işime yarayan eğitimlerdi. Google Platformu da bu konuda başvurulacak kaynaklardan. Özellikle Dijital Pazarlama’nın başındaysanız kesinlikle bu kaynağa bakılmalı derim.
Eğitim en ilgili olduğum konu. Bu konuda Harvard Üniveristesi’nde online ve offline bir programı bitirdim. Gelecek ne getirecek? Eğitimde gelecek ne olmalı gibi konuları araştırdım.
Öğrenme ve öğrenme çeşitleri üzerine çeşitli konular üzerine bir sürü kurs bitirdim. Amacım sertifika olmadı. Amacım öğrenmekti. Öğrenmek nasıl oluyordu? Öğrenme psikolojisi ve beyin de öğrendiğim derslerdi.
Bu kursları ne zaman mı izledim? Akşamları evdekiler dizi seyrederken, kucağımda bilgisayarım, kulağımda kulaklığımla. Yürüyüşe çıktığımda telefonuma yükledim ve yolda dinledim. Her fırsatta kendime zaman yarattım. İstedikten sonra zaman yaratmamak imkansız.
Hadi o zaman ne bekliyoruz? Öğrenmek istediğimiz herşey bir tık uzağımızda.
Evet, hayat sınavlardan ibaret. Ama en büyük sınav zaten hayata gelişimiz ve yaşamımız değil mi?
Hayat sınavını nasıl verdiğimiz ise bize bağlı.
Ben kendimi senelerdir hayat boyu öğrenci olarak görüyorum. Ya siz?
Bahar Anahmias, lifetime student
Anneler ve mentorların buluşma noktası www.i-mom.org