Mutlu Çocuklar mı Yetiştiriyoruz, Mutsuz mu?
16 Temmuz 2018 tarihli yazımdır.
Geçenlerde okuduğum bir makalede Charlie’nin Çikolata Fabrikası’ndaki şımarık kızın babasından bahsediyordu. Kızı mutlu olsun diye ona her şeyi alan, onun için her şeyi yapan babasından. Sincaba da sahip olmak isteyen küçük kız “Onu istiyorum!” dedikten sonra delikten düşüp kaybolmuştu.
Spor hocam 5 yaşındaki oğlunun onları (karı-koca) mahvettiğini söyledi. Her istediğini yapıyorlarmış. Bir tanecik çocuklarıymış. Zaten o yüzden tek çocukta kalacaklarmış, herşeyi ona verebilmek için. Dikkat edin; bu şekilde düşünen ve bu yüzden tek çocuk yapan o kadar çok insan var ki.
Bunlar evli anne-babalar.
Bir de boşanan anne-babalar var.
Boşanan anne-babalar çocuklarına da daha fazla şey vermek derdindeler.
Anne ile ayrı, baba ile ayrı tatile gitmeler.
“Aman beni sevsin” diye her istediğini yapmalar.
Kural koymamalar.
Gece istedikleri saatte yatmalarına izin vermeler.
Abur cubura hayır dememeler.
Genelde boşanır boşanmaz bir köpek de alınıyor eve.
Çocuk mutlu olsun diye.
Çocuklarımıza herşeyi, evet herşeyi vermeye çalışıyoruz. Maddi ve manevi olarak.
Evli de olsak, boşansak da tüm hayatımız çocuklar çevresinde dönüyor.
İşi gücü bırakıp, haftasonlarını onları oradan oraya taşıyarak geçiriyoruz. Piyano, tenis, jimnastik, keman, şan, resim, kutu oyunu (yanlış duymadınız, beraber kutu oyunu oynamaları için kurslar var), dans, futbol, aikido aklınıza ne gelirse hepsini deneyimlesinler istiyoruz. Deneyimlesinler ki seçsinler.
Onlara sürekli seçenekler sunuyoruz. Mavi kazağını mı istersin, kırmızıyı mı? Bugün sinemaya mı gidelim, yemeğe mi? Ayşe’yi mi çağıralım, Damla’yı mı? Yemekte makarna mı, pilav mı? Bu liste uzar gider.
Çocuğumuz mutlu olsun diye ne gerekirse yapıyoruz.
Bağırmıyoruz, kızmıyoruz, sakin davranıyoruz.
Bağıralım demiyorum ama hayattaki ilk bağrılmalarında paniğe kapılmamaları için duygularını nasıl yöneteceklerini öğretelim.
Bu çocuklar büyüdüklerinde ne olacak?
Onları koruyan, hayatı altın bir tepside sunan anne-babalar artık yanlarında olmadığında ne yapacaklar?
Bahar’s
Haksızlığa uğradıklarında, onları savunan avukat anne-babaları olmayınca nasıl davranacaklar?
Negatif duyguları ile baş etmeyi nasıl öğrenecekler?
İş başvurusunda nasıl davranacaklar?
Evlerini nasıl idare edecekler? Peki ya ilişkilerini tek başına nasıl yönetecekler?
Üniversite için hazırlanan bir kızım var. Bu konuda bir sürü makale okuyorum.
Çoğunun ortak noktası aynı: Anne-babaları tarafından fazlasıyla şişirilerek üniversiteye gönderilen çocuklar tek başlarına kalınca sudan çıkmış balığa dönüyorlarmış. İlişkilerde, derslerde, organizasyonda başarısız oluyorlarmış. Mezun olup, işe başvururken bile anne-babasını yanında isteyenler varmış.
Çocuk yetiştirirken yaptığım doğru bulduklarımı, öğrendiklerimi uygulamaya çalıştım. Tüm amacım daha mutlu çocuklar yetiştirmek. Sürecim hala devam ediyor.
“Bu kadar şey veriyoruz, fedakarlık yapıyoruz, hala mutlu değiller.” dediğinizi duyar gibiyim.
Esas yapmamız gerekenleri söylüyor otoriteler. Diyorlar ki:
1. Çocuklarınız yerine karar vermeyin, negatif duygularını duyun. Yorumda bulunmayın.
Okulda kötü bir gün geçirdiğinde onu sadece dinleyin, “Evet o arkadaşın çok sinir bir tip gerçekten de ” diye destek vermeyin. O sizin onu sadece görmenizi ve dinlemenizi istiyor. Problemini onun yerine çözmeyin.
Duyguları ile baş etmesine izin verin.
“Bu olay seni çok üzmüşe benziyor. Bir daha olmasın diye sence bir dahaki sefere ne yapmalısın?” diye topu ona atın. Kararı onun çıkarmasına destek olun. Çok zorlanırsa bir fiske destek verin.
2. Çocuklarınıza rol model olun.
Bu her konuda geçerli bir yöntem.
Öfkeli ve hemen kızan bir miniğimiz var diyelim.
Pekii, biz en küçük bir meselede bile öfkemizi yenemiyorsak, parlayıp, hemen kızıyorsak, önce kendimize bir dur dememiz gerekir.
Çocuğumuza akıl vermeden önce durup, bir kendimize bakmalıyız.
Biz nerede yanlış yapıyoruz? Çocuklarımıza duygularını yönetmeyi öğretmek, önce bizim bunu öğrenmemizi gerektirir. Çocuklarımızla beraber biz de büyürüz.
3. Çocuklarınızın duygularına saygı gösterin..
“Kes ağlamayı, acıyacak şekilde düşmedin”,
“Senin yaşındaki herkes atlıyor, korkma, sen de balıklama atlayabilirsin”,
“Bu film mi korkunç, hadi canım sen de!”
“Erkekler ağlamaz” gibi cümleler çocukların ömür boyu duygularını bastıran bireyler olmlarına yol açabilir.
Biz de yeri geldiğinde korkuyoruz, ağlıyoruz, bazı şeyleri yapmaktan çekiniyoruz.
Çocuklarımıza karşı neden bu kadar acımasızız? Biraz anlayış lütfen.
Bu cümleler yerine onların kendi kendilerine çözüm bulmalarını sağlayacak ortamlar yaratmalıyız.
4. Çocuğunuzla ilgili belli bir sorunu çok dert ediyorsanız, o sorun mutlaka sizin de sorununuzdur.
Çocuklarımızın üzüntüleriyle baş edememe acizliği genellikle tamamen kendi çocukluğumuzla ilgilidir.
Çocuğunuz arkadaş grubundan atıldı diye dert ediyorsanız, acaba siz de küçükken böyle bir deneyim mi yaşadınız?
Dersten alınan notun bu kadar önemli olması kendi çocukluğunuzda eksik kalan akademik başarı olabilir mi?
Annem beni 3.5 yaşında baleye başlatmış. Neden mi? Çünkü o küçükken çok özenirmiş.
5. Çocuklarınız yerine sorunları çözmeyin. Planları yapmayın.
Onların kendilerini geliştirmeleri için alan verin. Sorunlarını kendileri çözsünler. Çözemezlerse de sonuçlarına katlanmayı öğrensinler. Şimdi hata yapmazlarsa, ileride yapacakları hatalar onları daha çok örseler, unutmayın.
6. Çocuklarınıza çok fazla vererek onları şımartmayın.
Daha güzel bir ayakkabı, daha iyi bir telefon onları sadece kısa bir süre mutlu edebilir. Onlara vermeyi, yardım etmeyi, değer bilmeyi, saygılı olmayı, şükretmeyi öğretin. Sahip oldukları dış kaynaklı materyallerle değil, iç kaynaklı değerlerle mutlu olmayı öğrensinler.
Sözün özü:
Çocuklarımızı bizim hayallerimizi devam ettiren insanlar olarak görmeyelim.
Çocuklarımıza her şeyi vererek onları mutlu edeceğimizi zannetmeyelim.
VE
Bırakalım, daha küçük yaşta düşsünler. Kalkmasını öğrenmek için.
Sevgiler,
Bahar Anahmias, the mom
Siz anneler için bir platform yarattık. Artık sorularınıza orada işin uzmanları ile yüz yüze görüşerek cevap bulabileceksiniz.
Appstore’daki linki için tık tık.
Googleplay’deki linki is tık tık.
Anneler ve mentorların buluşma noktası www.i-mom.org
Pingback:Sömestre Tatilinde Çocuğumuzlaİstanbul’da Ne Yapalım? - Bir Kahve Molası
Pingback:Şımarık ve Huysuz Çocuk Yetiştirmek İstemiyorsanız - Bir Kahve Molası