Çok güzel bir kitap okudum. Aşkın Matematiği / Hannah Fry. Bir TED Talk imiş aslında.
Hannah Fry aşkı bulmak ve elinde tutmak için matematiği kullanmaktan bahsediyor. Evet, yanlış duymadınız matematiği.
Bu konuda da Peter Backus adında bir başka matematikçinin tezinden bahsediyor. Peter Backus’un yayınladığı tezinin ismi aynen şöyle
“Neden bir kız arkadaşım yok?”
Bu soruyu pekçok kez kendinize sorduğunuza eminim. Peter Backus bir matematikçi.
Bu soruna da matematikle çözüm bulmak istiyor ve kendisine uygun kız arkadaşı sayısına ulaşmak için Drake denklemini uyguluyor.
Drake denklemi, dünya dışı yaşam arayışında 1961 yılında Frank Drake tarafından ortaya atılmış önemli bir denklem. Denklem şöyle birşey:
Peter Backus ise dünya dışı, uzayda hayat arayışında yol gösteren bu denklemi kız arkadaş bulmak için kullanıyor.
Kriterleri fazla değil. Kendine uygun, sosyal, zeki, çekici, üniversite mezunu bir kız arkadaş arayışında. Lojistik olarak kolay olması için yakında da oturmasını tercih ediyor.
Denkleme koyduğu özellikler aynen şöyle:
1.Bana yakın yerlerde oturan kaç kadın var? (Londra’da 4 milyona yakın kadın yaşıyor)
2. Uygun yaş aralığında olanlar kaç tane? (Yüzde 20 desek, 800.000 adet)
3. Bunların bekar olma olasılığı? (Yüzde 50, yani 400.000)
4. Üniversite mezunu olanlar? (Yüzde 26, 104.000 adet)
5. Güzel olanların oranı nedir? (Yüzde 5, yani 5.200 kadın)
6. Kaçta kaçı beni beğenebilir? (Yüzde 5, yani 260 genç kadın)
7. Kaçıyla anlaşabilirim? (Yüzde 10, sonuç 26 genç kadın)
Drake denklemine göre Peter Backus’un koskoca dünyada anlaşabileceği 26 kadın varmış. Bu kadınlarla tanışma şansı da 285.000 de 1.
Yukarıdaki yüzdelerin biraz cimrice verildiğini düşünüyorum açıkçası. Peter kız arkadaş bulmuş mu, bulamamış mı bilmiyorum. Galiba bulmuş. Ama 26 çok yüksek bir sayı değil. Aferin ona.
Bir başka TED konuşmacısı Amy Webb ise Online Çıkma Siteleri’ni kullanarak hatta hackleyerek nasıl hayat arkadaşını bulduğunu söylüyor.
Amy Webb, kendi cümleleriyle aynen şöyle başlıyor konuşmasına
“Birkaç yıl önce kendimi, yine görkemli bir şekilde yanıp kül olan bir başka ilişkinin sonunda buldum.
Düşündüm, benim sorunum ne? Neden hep aynı şey oluyor?
Her zaman bol bol tavsiyesi olan büyükanneme gittim ve bana dedi ki:
“Bu kadar seçici olmaktan vazgeç. Etrafında çıkabileceğin çok insan var. En önemlisi, gerçek aşk hiç ummadığın anda seni bulacak.””
Ve devam ediyordu konuşmasına:
“Bay Doğru’yu bulma şansım ne? Philadelphia’nın nüfusu: 1,5 milyon. Bunun yarısı erkek, bu durumda sayı 750 bine düşüyor. Nüfusun sadece %4’lük kısmını oluşturan 30–36 yaşındaki erkeklere bakacak olursam, 30,000 erkekli bir olasılıkla uğraşıyorum. Yahudi olan birini arıyordum, çünkü ben Yahudiyim ve bu benim için önemli. Bu da nüfusun yalnız %2,3’ü demek. Böyle 10 erkekten bir tanesinden hoşlansam ve golf heveslisi biriyle asla olmaz. Bu da demek oluyor ki, bütün Philadelphia şehrinde, benim çıkabileceğim sadece 35 erkek var.”
Tüm bunları kafasından geçiren Amy, Online Çıkma Siteleri’ne yazılmış.
İlk buluşmalarda karşılaştığı erkeklerin hiçbirinin ona uygun olmadığını görmüş. Hatta bir tanesi hesabı bile ona ödetmiş.
Amy Webb de oturmuş ve kendisi için önemli olan özellikleri, ağırlıklı puan vererek sıralamış.
Sonra da Online Çıkma Sitesinde buna uyan erkekleri aramaya başlamış.
Tam da kendine uyan bir tane bulmuş aslında.
Ama ummadığı birşeyle karşılaşmış. Bulduğu aday onunla çıkmak istememiş.
Almış mı bizim Amy’i bir düşünce. O adayın çekici bulduğu SmileyGirl1978’in nesi ilginç diye araştırmaya karar vermiş.
10 tane sahte / fake erkek profili yaratmış. Ve daha popüler kadınların profillerini incelemiş.
Buldukları aynen şöyle:
1.Kendilerini zeki bulan insanlar profillerinde çok uzun yazılar yazıyormuş (3000–5000 kelime). Popüler erkek ve kadınlar ise çok çok iyi yazılmış, ortalama 97 kelimelik bir anlatıma sahiplermiş.
2.Popüler erkek ve kadınların online profillerinde kullandıkları dil iyimser, eğlenceli ve kesin özelliklerden bahsetmeyen, genel bir dilmiş.
3.Popüler kadınlar online sitedeki en güzel kadınlar değilmiş. Daha ulaşılabilir olanlarmış. İnsanlar en çekici kadınları değil, daha ortalam çekici olanları tercih ediyormuş.
5. Sanal sitelerdeki popüler kadınlar her mesaj arasında 23–24 saat ara bırakıyorlarmış. Normal bir çıkma gibi.
6. Popüler kadınların profil fotoğrafları tam olarak onları gösteriyormuş. Gülümseyen, çekici ama olmadıkları gibi ya da çok fazla çekici değil.
Ben eşimle üniversiteden sonra oturduğum yerde tanıştım. Kuzenimin üniversiteden arkadaşıydı. Kısmet diyelim.
Ama şimdiki nesil için endişem büyük. Daha geçenlerde kuaförde manikürümü yapan kızla sohbetimizde yeni ilişkiler hakkında birkaç şey öğrendim.
Birincisi şimdiki gençler, özellikle erkekler evlenmeye pek de meraklı değil. Çünkü evlilikte onları çok sorumluluk ve masraf bekliyor.
İkincisi evlenmeden de beraberlik, tatil, gezme tozma, cinsellik, birlikte yaşama olduğu için neden evlensinler ki?
Üçüncüsü kızlar hala eski kafa, evlilikten beklentileri çok fazla. İstiyorlar ki erkek onları korusun, kollasın, mümkünse evi de döşesin, hediyeler de alsın, romantik de olsun vs. vs.
Dördüncüsü sosyal medya ve online profil olayı çok kötü. İlişkilerde herkes birbirini takip ediyor, kimi like etmiş, kim kimin arkadaşı, neredeymiş… Bilgiler herkesin takibinde. Kişinin özeli nerede başlıyor, bitiyor belli değil. Hatta özel hayata saygı sıfıra yakın.
Beşincisi tek gecelik ilişkiler hem erkek hem de kadın için çok moda. Sırf bu yüzden kurulmuş mobil aplikasyonlar var. Orada da herkesin en güzel fotoğrafı, en çekici gülüşü.
İşler zor yani.
Neyse üzülmeyin sizin için Drake formülünü kullanarak bir hesaplama da ben yaptım. 25–30 yaşlarında 25–30 yaşlarında genç, güzel, üniversite mezunu, çalışan genç kadının İstanbul’da kendine uygun eş bulma olasılığını hesapladım.
İstanbul’da yaşayan, üniversite mezunu, çalışan 25–30 yaşlarında bir genç kadının kendine uygun bir eş bulma olasılığını hesaplarsak:
Önce İstanbul’un nüfusuna baktım.
2017 Nüfus verilerine göre yaklaşık 7.500.000 kadın, 7.500.000 erkek var.
30–34 yaş aralığı yüzde 9,1 ve 34–39 yaş aralığı yüzde 9,48
Toplam yüzde 8,58 yani 1.393.500 adet uygun yaşta erkek var.
Bu erkeklerin yüzde 50 si bekar olsa 696.750 erkek
Bunun yüzde 11 i üniversite mezunu yani 76,643 erkek
Bunun yüzde 5 i çekici olsa yani 3.832 erkek
Bunun yüzde 5 i onu beğense yani 192 erkek
Bunun yüzde 10 u ile anlaşabilse sonuçta 19 uygun erkek
Yani koskoca İstanbul’da bile bekar bir genç kadın için 30–40 yaş aralığında bekar, çekici, üniversite mezunu ve anlaşabilecek 19 kişi var.
Daha büyük yazacak olursak
19
(İstanbul’daki kadın ve erkek sayısı hemen hemen eşit. Aynı işlemi kız arkadaş arayan erkekler için de yaparsak sonuç yaklaşık aynı çıkar. Öte yandan Türk erkeklerinin kriterleri biraz daha esnek olabilir.)
19 gerçekten düşük bir rakam. Bu 19 erkekle tanışma olasılığımız uzayda canlı hayat bulma olasılığımızdan fazla ama yine de düşük.
O nedenle size birkaç önerim var:
1.Çok seçici olmayın. Bakın genel olasılıklarda bile 19 sayısına ulaşıyoruz. Bir de en iyi üniversitelerden mezun olsun, bana hep kapıyı açsın, ayağına beyaz çorap giymesin, mavi gözlü olsun, uzun boylu olsun derseniz, 19 sayısı daha da düşer.
2. Elinizdekinin kıymetini bilin. Ortalama anlaştığınız biri varsa hayatınızda onun olumlu özelliklerine odaklanın, olumsuzlarına değil.
3. Hayat kısa, aşkı arayacağım, beyaz atlı prens gelecek diye kendinize zehir etmeyin.
4. Çocuklar gibi olun, her anın kıymetini bilin.
5. İlişkinizde sonuca değil, sürece odaklanın. Adamları illa da evleneceğim diye sıkboğaz etmeyin. Amerika’da her iki evlilikten biri boşanma ile sonuçlanıyormuş. Türkiye’de ise her 5 evlilikten biri. İşte aşağıda da infografiği.
6. Evlilik keyifli ama beklentinizi çok da yüksek tutmayın. Her ilişkide olduğu gibi ne kadar verirseniz, o kadar alırsınız.
7. İlişkilerinizde aşkı değil, mantığı ön planda tutun. Sevmeyin demiyorum. Ama uzun vadede o ilk heyecan azalıyor, kişilik özellikleri, alışkanlıklar ve davranışlar kalıyor. Ona göre seçiminizi yapmaya çalışın.
8. Online da araştırma yapın ama hemen birebir de görüşün. İnsanlar onlineda istediklerini yazabiliyorlar, unutmayın. Gerçekte olduklarından farklı gözükmek sosyal medyada çok kolay.
9. 19 kişinin 19’u ile de tanışmayı ve denemeyi ummayın. Size uygun olanla karşılaşınca kararınızı verin. Eş bulmak kot pantolon almaya benzemez. Hepsini deneyemezsiniz.
10. 19 sayısını unutmayın….
Sevgiyle kalın, sevgiyi yaşatın.
Bahar Anahmias, the mathematics lover
Aşağıya Amy Webb’in konuşmasını iliştireyim.
İngilizceyi iyi bilenler için de Peter Backus’un “Neden bir kız arkadaşım yok?” araştırmasının linki tık tık.
İlgilenenler için Hannah Fry’ın TED konuşmasını da şuraya koyayım. Matematiksel başka çıkarımları da var..
Tolerans ve sevgi dolu günler dileğiyle,
Anneler ve mentorların buluşma noktası www.i-mom.org