“24 Mayıs 2018 tarihli yazımdır.”
Çocuğumuzun ilköğretimi için okulumuzu seçtik. 8 sene su gibi geçti.
Lise Giriş Sınavı yaklaştı. Bazı ilkokulların liseleri var. Bazılarının ise yok. Bazı veliler girdiği ilkokuldan lise sona kadar gidip, oradan mezun olmasını tercih ederken, bazı veliler çocuklarının farklı bir kültür almasını tercih edebiliyor. Fransız liseleri ya da italyan liselerine gidenler, anadolu liselerine girmek isteyenler… 10 gün kaldı lise geçiş sınavına. Herkes bir telaş içinde. Ne yazık ki ülkemizde eğitimde sık sık değişiklik olduğu için çocuklarımızın da gireceği sınavlarda değişiklikler oluyor. Benim çocukluğumda da vardı. Anadolu Liseleri ve Kolej sınavı derdik. Derslerimize çalışır, bir de extradan dersaneye giderdik.
Sistem değişse, isimler değişse bile sınavda başarılı olmanın yolları aynı. Öğrenciler için ilk şart yapabileceklerine inanmaları. Stres ve kaygıdan uzak olmaları.
Sınav öncesi velilere bir kaç önerim var:
1.Hayatta başarının tek yolu sınav başarısı değildir………….
Çocuğunuza hayatta tek amacının Robert Kolej ya da Galatasaray Lisesi’ne girmek olmadığını anlatın. “Çalıştın, çabaladın. İnşallah çalışmanın sonucunu en güzel şekilde alırsın.” deyin. Hayatta A noktasından hedefe giden yol, her zaman B noktasından geçmez. Bazen C, hatta bazen Z bile hedefe ulaşmanıza yardım eder. Hayatta başarılı olan insanlara baktığımız zaman sınavlarda kaç aldıklarını, ya da gittikleri okulları bilmeyiz. Bizim bildiğimiz onların hayatta ürettikleri, insanlığa kattıklarıdır. Çocuklarımıza insanlığa, dünyaya, hayata ne tür katkı sağlamak istediklerini sorgulatmalıyız.
2.Sınavı hayatının odak noktası haline getirmemeliyiz………….
Bu konuda ailelere çok rol düşüyor. Çocuklara hayat boyu yol gösteren kişiler anne ve babalarıdır. Anne ve babanın çocuklarına örnek olmaları, kendilerinden olumlu örnek vermeleri doğru olur. Çocuk sınavı başaramazsa dünyası yıkılacak şeklinde bir düşünceye kapılmamalıdır. Sınav onun gelecekteki hayallerine, hedeflerine ulaşmada yalnızca bir araçtır. Sınavda aldığı not onun kişiliğini veya değerini belirlemez. “Ya başaramazsam” düşüncesiyle giren çocukların sınavda stres altında olduğunu, ve çoğunlukla da başarısız olduklarını söylüyor uzmanlar.
3. Çocuklara söylediklerimize dikkat etmeliyiz………….
Benim Umut adında bir ilkokul arkadaşım vardı. İlkokulda din öğretmenimiz “Sınava girmeden önce abdest alın” dediği için, sınav süresince gelen tuvaletini tutmuş. Çok parlak ve çalışkan bir çocuk olmasına rağmen ilk tercihine girememişti. Çocukları yönlendirirken veya onlara öğüt verirken ağzımızdan çıkana çok dikkat etmeliyiz.
4. Çocuklar yapabileceklerine inanmalı………….
Özellikle annelerin hislerini çocuklar çok farkedermiş. Siz “Benim oğlum başarır” derken içinizden ya yapamazsa diye geçiriyorsanız, emin olun bu his oğlunuza da geçiyor.
5. Son haftada çocuğumuzla ev dışında, açık havada çok vakit geçirmeliyiz………….
Son hafta deli gibi ders çalışmanın çok doğru olmadığını biliyorsunuz. Bir iki formül, bir iki konu gözden geçirilebilir. Ama uzmanlar açık havanın, stressiz, eğlenceli ortamın çocuklara çok iyi geleceğini belirtiyor.
6.Çocuğumuzla sınav öncesi konumuz sadece sınav olmamalı………….
Aslında bu konuyu tüm okul hayatı boyunca uygulamalıyız. Çocuklarımıza “Matematikten kaç aldın?” “Kaç soru çözdün?” “Fen testini bitirdin mi?” gibi soruların dışında da konularla yaklaşmalıyız. Arkadaşları, hobileri, okuduğu kitaplar, izlediği filmlerle ilgili çeşit çeşit konularda çocuklarımızla sohbet etmeliyiz. Bir de sınav gerçeği var tabii.
Koray Varol Akademi Yayınlarının Kurucusu, Koray Varol, LGS’ye hazırlanan öğrencilere 10 gün kala neler yapılması gerektiğine dair şu önerilerde bulundu:
Son 10 gününüzü planlayın!…………
Sınavdan önceki son gün ya da gece tüm derslerden tekrar yapmak için tabii ki yeterli zamanınız olmayacaktır. Bu sebeple son 10 gününüzü ya da haftanızı planlayın. Hangi dersleri hangi gün tekrar edeceğinizi gün gün planlamak sınava girmeden hemen önceki günlerde yaşayacağınız panik durumundan sizi kurtaracaktır.
Notlar-özetler çıkartın…………
Masanızda veya çalışma alanınızda bulunan sınav için gerekli olmayan notlardan ve kitaplardan kurtulun. Bu gereksiz notlar ve kitaplar sizin dikkatinizi dağıtacak ve zamanınızı çalacaktır. Tüm dersleri baştan sona tekrar tekrar okuyup çalışmak yerine sadece hafızanızı tetikleyen ana başlıkları her bir ders için ayrı ayrı kağıtlara not alın. Bu sayede zamanı daha verimli kullanmış olursunuz.
Farklı kaynaklardan test çözün…………
Deneme testlerine ağırlık verin. Hazırladığınız plana göre yapacağınız tekrarların ardından deneme testlerini ve çıkmış sınav sorularını çözün. Bu testlerle hangi konularda eksiğiniz olduğunu tespit edin ve o konuya tekrar bakın. Unutmayın bu son 10 günde artık eksiklikleri gideriyorsunuz. Bu sebeple en baştan tüm notları gözden geçirme-çalışma hatasına düşmeyin. Özellikle çözmüş olduğunuz denemelerdeki yanlışlarınıza tekrar bakın çünkü bunlar muhtemelen bilgi eksikliği veya dikkat hatalarını yaptığınız sorulardır. Fark ettiğiniz eksiklikleri giderin ve yaptığınız dikkat hatalarının ne olduğunu tespit edin.
Formülleri tekrar edin…………
Öğrenilmesi gereken formülleri, yazım kuralları gibi unutulabilecek bilgileri tekrar edin. Bunları her ders için uygulayın. Türkçe dersi için ayrı ve bitişik yazılan kelimeler gibi. Fen ve matematik için ise formülleri ufak kartlara yazıp her gün çalışın.
Mola verin ve bir şeyler atıştırın…………
Çalışmanızı 40 dakikalık dilimlere bölün ve her bir kırk dakikayı belirli bir ders-konu için planlayın. Bu her kırk dakikanın sonunda 5-10 dakikalık molalar vermeyi unutmayın. Ders çalışırken de enerji harcarız. Bu sebeple molalarda yiyebileceğiniz tercihen meyve, fındık, ceviz gibi atıştırmalıklar harcadığınız enerjiyi kazanmanıza yardımcı olacaktır. Yine bu aralarda yapacağınız yürüme, esneme gibi küçük hareketler de ders çalışma verimliliğinizi arttıracaktır.
Düzeninizi bozmayın…………
Normal uyku düzeninizin dışına çıkmayın. Uzun ve gece geç saatlere kadar uzayan çalışmalardan kaçının. Her gün yattığınız ve kalktığınız saatlerde yatın ve kalkın. Bu düzeni değiştirmek sizin dengenizi de bozacağından verimliliğiniz de düşer. Yine alışık olduğunuz yemek düzenini koruyun. Abartılı yemekler ve uzun süredir yemediğiniz yiyecekleri tüketmekten kaçının.
Enerji depolayın…………
Bu son hafta ve günlerde eve veya odaya kapanıp kalmayın. Mutlaka küçük yürüyüşlere çıkın veya egzersiz yapın. Bol oksijen alın ve enerjinizi depolayın. Boş kalan zamanlarınızda sizi canlı ve pozitif hissettirecek şeylerle uğraşın. Bu sayede kendinizi dinç ve rahatlamış hissedeceksiniz.
Stressiz, başarılı, mutlu bir sınav dileğimle….
Bahar Anahmias, the studying mom
Siz anneler için iMom adında bir platform yarattık. Artık eğitim, psikoloji, annelik, ebeveynlik, aile hakkındaki bir sürü sorunuza orada işin uzmanları ile yüz yüze görüşerek cevap bulabileceksiniz.
Appstore’daki linki için tık tık.
Googleplay’deki linki is tık tık.
Anneler ve mentorların buluşma noktası www.i-mom.org