Daha önce söylemiş miydim? LEGO ®’ya bayılıyorum.
Ben küçücükken yoktu. Yurtdışından getirilirdi. Gözümüz gibi bakardık sahip olduğumuz LEGO ® lara. Bende yoktu. 2 yaş büyük kuzenime İsviçre’den gelmişti. Onlara gittiğimde ilk oynadıklarımdan biriydi.
Erkek kardeşim büyürken artık bizim evde de LEGO ®lar vardı. Çeşit, çeşit. Korsan gemisi de yapmıştık onlarla, bembeyaz bir yat da. Kutudan çıkan kağıtları takip etmiştik.
Sıkılınca bozardık, elimizdeki parçalardan bambaşka şeyler yaratırdık.
LEGO ® ya gerçekten bayılıyorum.
O rengarenk blokların birbiri ile kaynaşarak hiç yoktan bir şey yaratması.
Yaratıcılık var.
Arkadaşınla oynuyorsan, takım çalışması var.
Eğer kutudan çıkan direktiflerle yapıyorsan LEGO ®nu, o zaman da bir şeyi parça parça inşa etmenin ve sonunda hedefe ulaşmanın keyfine varıyorsun.
Yani sonuç ta var.
Niye mi anlattım?
Pazar günü Özel Okullar Tercih Fuarı ve Veli Zirvesi Zorlu PSM’de. Ben de “Fark Yaratan Eğitim” hakkında konuşacağım.
Fark Yaratan Eğitim nedir sizce?
Eğitim ailede başlar.
Okul sistemi aslında Endüstri Devrimi ile beraber başlamış. Ondan önce çocuklar evlerde, özgürce, toplum içinde, komşular arasında, doğal bir eğitim süreci geçirirlermiş. Hali vakti yerinde ailelerin çocukları ise dadılar, hemşireler, bakıcılar ile büyütülürmüş.
Zamanla fabrikaların isteme girmesi ve daha fakir ailelerin çalışmaya gitmesi, çocukların da gün boyu oyalanması gerekliliğini doğurmuş. Öte yandan okullar çocukları fabrika sistemine de hazırlıyormuş.
Okula giden ilk çocuklar daha çok terbiye, davranış, dua ve okuma yazma öğreniyormuş.
Zamanla eğitimin içine matematik ve fen de girmiş.
Yüzyıllar geçmiş…. Montessori sistemi, Waldorf Okul sistemi, STEM, STEAM, Online Eğitim, Tabletle Eğitim, Fatih Projesi, Eğitim 2.0, Endüstri 4.0….. Tüm bunlar eğitim deyince aklımıza arka arkaya gelen sistemler.
Peki aslında neyi eğitiyoruz? Bireyi.
Ne için eğitiyoruz? Kendine ve çevresine yararlı, dünyaya, insanlığa katkı sağlayacak, üretici bireyler olmaları için.
Eğitimin fark yaratması için buna hizmet etmesi gerekir.
Fabrika düzeninde, klasik okul düzeni işe yarıyordu. Çocuklar fabrika gibi saat 8:00, akşam 16:00 düzenli bir şekilde okula geliyor, sıralarda oturuyor, herkese aynı şekilde verilen bilgilerle, çalışma hayatına hazırlanıyorlardı. Hazırlandıkları işlerin çoğu rutin, hep aynı işlemin yapıldığı işlerdi.
Bir süredir gelecek geldi. Bilgi artık parmağımızın ucunda.
Yapay zeka kapının arkasında.
Çocuklarımızı nasıl bir gelecek bekliyor bilmiyoruz.
Tahmin ettiğimiz bir kaç şey var:
1.Yarınki meslekler muhtemelen hiç bilmediklerimiz olacak
2.Bugünkü eğitim sisteminin yarınki mesleklere hazırlamakta başarısız olma ihtimali çok
3.Yapay zeka rutin işleri ele geçirecek
4.İnsanca becerilerin ön planda olduğu işler hayatta kalabilecek
Peki insanca beceriler neler? Buna 21. yüzyıl becerileri de deniyor. Benim bahsetmek istediklerim ise:
1.İletişim Becerileri
2.Yaratıcılık
3.Empati
4.Takım Çalışması
5.Uzlaşma Becerileri
6.Liderlik
İşte tüm bunları düşünürken LEGO ®’yu daha da çok seviyorum. Neden biliyor musunuz?
Yukarıda saydığım becerilerin 3–4 tanesini bir arada bulundurduğu için.
Yaratıcılığını geliştiriyor çocuğun. Arkadaşı ile oynamasına izin veriyor. Eee, o zaman da hem takım çalışması, hem iletim becerisi hem de uzlaşma becerisi devreye giriyor.
Benim kızlarım var biliyorsunuz. LEGO ® oynadık onlarla, ama en favori oyuncakları değildi. Şimdi minik bir yeğenim var: Alp. O bayılıyor LEGO ®’ya. Onunla yaptığımız arabalar, gemiler, sonra da oyun kurmamız ve lego adamları oynatmamızı çok seviyor. Ben de onunla oynamayı seviyorum açıkçası.
Yarın ise LEGOLAND ® Discovery Centre’da ilginç bir etkinlik var. Kaçırmayın derim.
LEGOLAND ® Discovery Centre İstanbul, LEGO®’nun yeni ürünü LEGO ® BOOST Yaratıcı Alet Çantası’nın deneyimleneceği bir program hazırlamış.
LEGOLAND ® Discovery Centre Model Yapım Uzmanı Deniz Can Doğan’ın rehberliğinde, 7–12 yaş arası çocuklar için düzenlenen etkinlikte, çanta içerisindeki Robot Vernie, Kedi Frankie, Auto Builder, Guitar 4000 ve Multi Tooled Rover 4 basit kodlama yöntemleriyle hayat kazanıyormuş.
24 Şubat Cumartesi günü gerçekleşecek olan atölye çalışmalarında çocuklar LEGO ® BOOST Yaratıcı Alet Çantası ile tanışırken, sahip olduğu hareket, renk, mesafe algılayıcıları ve motor sistemi ile yepyeni LEGO ® modellerini inşa edebilecek, basit ve görsel tabanlı kodlama komutlarıyla LEGO ® yapımlarına hayat verecekmiş.
Nasıl mı hayat verecek? Benim anladığım kadarıyla
mesela Guitar 400’i LEGO ®dan yapacaklar, sonra da onunla melodi oluşturacaklar.
21.yüzyıl becerileri dedim ya, bizim çocukların kodlama yapmaları, bizim ingilizce konuşmamız kadar doğal olacak bence.
Bravo LEGO ®’ya…. Yeni nesil LEGO ®’larda kodlama, robotik vs. kullanmışlar.
Yarın gidip de LEGO ® yapasım geldi bu atölyede. Kim bilir, belki de giderim.
İşte bu Fark Yaratan Bir Eğitim bence. LEGO ® ile eğitim. Keşke anaokulundan sonra da çocukların LEGO ® ile oynama dersleri olsa. Bazı okullarda var bu, biliyorum. Keşke her okulda olsa.
Hem yaratıcılık, hem kodlama, hem de sonra yarattığın oyuncakla oyun kurma…
Çocuk olmak varmış şimdi.
Belki de kendime bir LEGO ® alırım. (Evet, ucuz bir oyun değil LEGO ® ama inanın verdiğiniz parayı haydi haydi çıkarıyor. O kadar çok oynuyorsunuz ki. Sonra da arkadan gelen kardeşlere, kuzenlere kalıyor.)
Sevgiyle,
Bahar Anahmias, The Legolover
Not: Program hakkında bilgiyi LEGOLAND ® Discovery Center instagram sayfasından bilgi alabilirsiniz.
