Site icon Bir Kahve Molası

Eğitime Seks Eğitimi de Katılmalı Nokta

2-3 gündür düşünüyorum Ecrin Bebeğe yapılanları.

İçim acıyor.

Hayatını yaşayamayan bu minicik tatlı şeye üzülüyorum.

Bu şiddeti yapan kişiye de üzülüyorum.

Aslında bize üzülüyorum.

Ne zaman bu hale geldik?

Seksi neden konuşamıyoruz?

Gençler, erkekler seksi neden böyle algılıyor?

Zevk alırım, ama bir hayvan, bir çocuk, ama bir bebek, ama bir kadın farketmez mi diyor bu insanlar?

3-4 yaşa nasıl yapılır böyle bir şey diyorduk, yaş 1,5 yaşa düştü. Neden?

Ecrin bebekten önce de zaman zaman başka çocuklara, başka bebeklere üzülmüştük. Gökdelenden atılan gencecik kıza üzülmüştük. Uzun süre instagramda, televizyonda yankıları sürdü tüm bu olayların.

Sonra?

Sonra unutuyoruz.

Sonra olmamış gibi yapıyoruz.

Hata nerede? Kişide mi? Eğitimde mi? Toplumda mı?

Hata hepimizde.

Hata seksi konuşamayan ailelerde.

Hata “milli olmuş benim aslan oğlum”larda.

Hata “Hayır” aslında “Evet” dir diyenlerde.

……………..

İsviçre’ye taşınan bir arkadaşım var biliyorsunuz. 10-11 yaşındaydı çocukları ilk gittiklerinde. Oradaki eğitimin farkını, benzerliklerini konuşmuştuk bir gün. Bizim okullardaki gibi “Cinsellik Dersi” onlarda da varmış. Ama içeriği farklı. Onlarda verilen mesaj aynı şöyle:

“Seks teklif edilir ama karşı taraf istemezse ısrar edilmez.”

Hatta örnek olarak eski Avrupa’daki bir geleneği anlatıyorlarmış. Gençkızı beğenen erkek bir çay ısmarlıyormuş. Çay içen kız eğer erkeği beğenirse çay kaşığını fincanın yanına, eğer beğenmezse fincanın üzerine kapatacak şekilde koyuyormuş. Ne güzel bir mesaj. “İstemiyorum.”.

Türkiye’deki Fransız okullarında da bu tarz bir eğitim olduğunu duydum. Keşke bizde de tüm okullarda 3.-4. sınıflarda daha çocuklar ergen olmadan bazı konular konuşulsa. Neler mi? Mesela:

Öte yandan bu tarz olayların artmasını toplumsal değerleri kaybediyor olmamıza da bağlıyorum.

Toplumumuz yozlaşıyor. Tüm hayat İnstagramda, Youtube’da geçiyor. Kim nerede, ne giymiş, resmi nasıl çıkmış, kaç takipçisi var, kaç like’ı var…. Tüm konu bu. Milyonlarca takipçili insanlar üzerlerindeki sorumluluğun farkında mı acaba? Topluma örnek oluyorlar.

Toplumsal değerlerimiz para, sahip olmak, gezmek-tozmak, kendini sergilemek üzerine evrildi gibi geliyor bana. Herkes hayatının ne kadar mükemmel, kendisinin ne kadar akıllı olduğunu imajıyla ispatlamaya çalışıyor sosyal medyada. Çikolata reklamları istediği kadar bayramda büyüklerin eli öpülür reklamı yapsın. Herkesin derdi bayram tatilinde nereye gidelim.

Dürüstlük, çalışkanlık, saygı out.

Kısa yoldan para kazanmak, yüzeysellik, saygısızlık in.

Eskiden insanlar çocuklarını komşularına, köylülerine, akrabalarına emanet ederlerdi. Şimdi neredee?

Evlerimize kamera taktırıyoruz. İşe giderken çocuğumuzu takip edebilelim diye.

Toplum, aile ve anne-baba olarak bize çok iş düşüyor.

Dizi yapımcılarına da bir sözüm var:

Ne olur şiddeti, tecavüzü, özgür seksi, sapıklığı, kabadayılığı bu kadar işlemeyin dizilerde.

Fazla kitap okumayan çocuklarımız bu dizilerle büyüyor.

Evet ilginç oluyor belki dizileriniz. Reytingleri artıyor.

Ama bu nesil elden gidiyor. Zaten fazla okumuyorlar, okudukları ya da seyrettikleri de biraz değerlerle dolu olsun bari.

Ne tür diziler olsun biliyor musunuz?

Çocuklar Duymasın (Çocuklar büyüdükten sonra tema biraz değişti ama hala güzel)

Bizimkiler (Türk toplumunun gerçek yüzü, komşuluk)

Perihan Abla (Mahalledeki değerler)

Jet Sosyete (Komedi ama ne mesajlar var içinde, anlayan anlıyor)

Bir Aile Hikayesi (Evet uyarlama ama bir ailenin özverisini ne kadar güzel anlatıyor)

İkinci Bahar (Hem aşk, hem özveri, dolu dolu bir dizi)

Bunlar benim beğendiklerim. Burada upuzun bir liste var; tık tık.

Ne olur artık bu gidişe bir dur diyelim.

Önce aile olarak biz bazı konuları konuşalım çocuklarla.

Değerlerimizi, ilkelerimizi iletelim onlara.

Bahar Anahmias

Bir Kahve Molası

Exit mobile version