10 Kasım 2018
Artık duymayan kalmamıştır herhalde.
Yaklaşık 5-10 sene içinde bir çok meslek ve ünvan tarihe karışacakmış.
Dijital yerliler veya milenyum kuşağı diye de adlandırılan 2000 yılından itibaren doğmaya başlayan Z kuşağı mensubu çocukların ve gençlerin %70’i kendi işini kurmak ve serbest çalışmak istiyormuş.
Kişisel markalar, bir hikayesi olup o hikayeyi bir başarıya, bir kariyere dönüştürenler itibar kazanacakmış.
Dijital Topuklar konferansında dinlediğim Borusan Holding Kurumsal iletişim direktörü Şule Yücebıyık’ın konuşmasından aldığım bazı notlardan bu söylediklerim. Bir çok güzel sunum vardı konferansta ama bende iz ve etki bırakan onun sunumu oldu.
Beni tatmin eden bir sürü not aldım bu konuşmadan. Mesela:
Kendini olduğun gibi kabul et ve sahiplen! Tuhaflıklarınız en büyük değeriniz. Tuhaf yeni normal. Sahici ol!
-Önce kendi nedenini bul, düşlerinize ve varlığınıza hizmet edecek insanların etrafında olun.
Düşü olmayanın işi olmaz!
Kendini bir şirket gibi yönet!
-Kahramanın kim? Onun hangi özelliği sana onu kahraman yapıyorsa işte senin asıl mevzun o. İçselleştirdiğin ve dışa vuramadığın ne? Onun üstünde çalış!
Kendinden daha büyük bir amaç için yaşa.
-Sahici ve samimi bağlantılar kur. Linkedin’de 5000 kişiyle bağlantıda olmanın sana bir getirisi yok. Bir bağlamda ve anlamda kendini var et.
Birinci maddeden başlamam gerekirse bayağı tuhaflıklarım var, buna çok sevindim.
Orta yaşlı olmama rağmen hala genç bir insan gibi hayaller kuruyorum, geleceğe ilişkin planlar yapıyorum.
Sürekli meraktayım, yeni bilgiler öğrenme peşindeyim, öğrenmek için gerekirse kıtalar arası seyahat etmekteyim. Çoğu için anlamsız ve boş işler peşindeyim.
Kendimle bayağı barışığım.
Ne istediğimi çok iyi biliyorum.
Hayatımı haz odaklı değil, anlam odaklı yaşıyorum.
Gerçek mutluluğun ne olduğunu artık buldum diyebilirim: Almak değil. Vermek ve paylaşmak.
Bir hayalim var.
O da çocukların iyi eğitimi için yaptıklarım ve yapacaklarımla iyi bir örnek olmak.
Sonra bir değişime etki ettiğimi görmek.
Sahici dostlarımı ve potansiyel dostlarımı tanıyorum artık.
Herkes yaptıklarımı onaylayacak veya destek çıkacak diye bir beklentim yok.
Hepimiz farklı yaşantılardan ve hayat birikimlerinden geliyoruz.
Hayata bakışımız ve hedeflerimiz çok farklı olabiliyor.
Bazen insanları anlamaktan yorulsam da takılıp kalmıyorum artık olumsuz iletişim deneyimlerinde. Ancak enerji vampirleri ve hayal kırıcılara karşı daha temkinliyim yine de.
Kendimi bir şirket gibi yönetmeye çalışıyorum. Henüz tam sistemi oturtamadım ama olacak. Biraz daha kafa yormam gerek. Kolay değil malum bir şirket kurmak hep sancılı olur ilk başlarda.
Bir çok kahramanım var. Her birinin ayrı bir erdemi ilham kaynağım.
Banuhan Güvenir
10 Kasım 2018 / Bir Kahve Molası