Çocuğunuz Teknoloji Bağımlısıysa Bırakın Ağlasın
Çocuğunuz teknoloji bağımlısıysa…
Bırakın ağlasın…
Bunu söyleyen sadece ben değilim. Araştırmacı Psikolog M. Bayram Ayaz da böyle diyor.
Çocuğunuzun dil gelişimi için zaten 2 yaşına kadar kesinlikle sanal aleme girmemesi gerektiğini daha önce belirtmiştim. İşte şurada tık tık.
Psikolog M.Bayram Ayaz İdeal Akademi Yayınları’ndan çıkan Sanal Bağımlılık isimli kitabında, bu konuda önemli bilgiler veriyor:
Günümüzde anne babalar birçok konuda kararı çocuğun iradesine bırakıyorlar. Bu tutum teknoloji bağımlılığı ile sonuçlanabiliyor. Bağımlılık yapan her alanda anne baba tutumlarının rolü büyük.
Teknoloji bağımlılığında ebeveyn tutumun üç model öne çıkıyor diyor kitapta
1.BAĞIMLILIĞA KARŞI DUYARSIZ ANNE BABALAR / Bu anne babalar çocuğun fiziksel sağlığı ya da akademik başarısı üzerinde dururlar. Çocuğun teknoloji kullanımının taşıdığı riskler hakkında duyarlı değillerdir.
2.BAĞIMLILIK KONUSUNDA KAYGI TAŞIYAN ANNE BABALAR / Bu tarz anne babalar sorunun farkındadırlar fakat yaklaşımlarında bilinçli değillerdir. Otoriter ya da aşırı koruyucu tutumlarıyla çocuklarıyla gerilim yaşarlar. Bu ebeveynlerin kural koyma girişimleri verimli bir sonuca varmaz. Öfkelenirler ve tepkilerini yüksek sesle dile getirirler. Koruyucu ebeveynler ise tutumları nedeniyle kural koymayı başaramazlar.
3.BAĞIMLILIK HAKKINDA BİLİNÇLİ ANNE BABALAR / Bağımlılık riskinin hem farkındadırlar hem de bu konuda çözüm arayışı içindedirler. Çocuğun yaş dönemine göre tutarlı davranışları vardır. Küçük yaşlardan itibaren teknoloji bağımlılığı hakkında doğru önlemler alan örnek anne babalardır.
Teknoloji bağımlılığında ebeveynlerin her ikisi de konuya önem verdiği durumda sonuç alınabilir. Ebeveynler cihaz kullanımı için sınır koymadan önce kendi davranışlarına bakıp, çocuklarına doğru örnek olup olmadıklarını tespit etmelidirler.
Cihaz kullanımında disiplinli olmak önemlidir. Kullanımda zaman sınırlaması yapmak ve bu konuda katı olmak yanlış bir tutum değildir.
Rahmetli Steve Jobs bile hepimizin eline ipad verirken kendi çocuklarına İpad vermemiş. İşte şurada yazmıştım.
Bunun yanı sıra evde alternatif aktiviteler geliştirilmelidir.
Günlük yaşamda telefonla konuşmak, araştırma yapmak ya da e-posta gibi zorunlu kullanımlar nedeniyle cihaz kullanımını bütünüyle sınırlama imkânı yoktur.
Bu sebeple hedef eğlence için kullanımı sınırlamaktır.
BIRAKIN ÇOCUKLAR AĞLASINLAR
İnternette çocuklar için uygun olmayan içerikler hakkında ebeveynler dikkatli olmalı.
Özellikle arkadaş ekleme ve online oyunlar hakkında çocuklarla paylaşım yapılmalı.
Ayrıca ekranda boy gösteren karakterlerin etkin bir şekilde rol model olmaları söz konusu. Anne babaların emek vererek gerçek kahramanları onlara tanıtmaları gerekir.
Sanal alanda özenilen kişilerin, emek harcayarak mı bu konuma geldikleri yoksa geçici bir imajdan ibaret oldukları hakkında paylaşımlar yapılmalıdır.
Çocuklara mutlu karelere ilgileri yanında, ötekinin acısına empati kurmaları gerektiği de öğretilmelidir.
Cihaza karşı aşırı istek duyan çocuklar için klasik bir ebeveyn kuralı her zaman geçerlidir:
‘Çocuklar her zaman istediklerini almamalılar. Bırakın ağlasınlar.’
YENİ BİR AİLE MODELİ VAR ARTIK
Yeni bir aile modeli gelişiyor. Her aile üyesi dokunulmaz ve özel bir alana sahip.
Aile üyeleri arasında sorun yaşayan biri bir başka kıtadan insanla sanal ortamda dertleşirken yan odadaki aile bireyinin bundan haberi yok. Haberi olsa bile ilgisiz ve bu sebeple aile üyeleri birbirine yabancı.
Eskiden bu ilgisizlik televizyona bağlanırdı. Sınır konulmaya çalışılırdı.
Ne kadar ironik ki, ailece beraber geçirilen bir zaman oldu TV seyretmek.
Aile arası etkileşimi sağlamak için “Birlikte TV izleyelim” demeye başladık.
Anne babalar çocukları için iyi şeyler isterken, ne kadar emek verdiklerine bakmalılar. ‘Emek harcama’ konusuna niçin vurgu yapıyoruz? Çünkü kendi egosuna güç yetiremeyen ebeveynlerin, kendi çocukları da olsa bir başkasının hayatına dokunmaları zor. Yetersiz kaldıkları her noktada öfke patlamaları gerçekleşiyor. Bir kısmı ise sessiz bir şekilde koruma tutumu sergiliyor.
Çocukların problemli teknoloji kullanımına çözüm arayan ebeveynler duygularını sıkça ifade ederler. Bunu yaparken şu soruyu kendilerine sormaları gerekir: ‘Yakındığım bu sorun hakkında ne kadar emek harcıyorum?’
Anne babalar çocukları için güzel şeyler düşünürler ve bunun için onları sürekli uyarırlar. Fakat şunu da bilmeli ki çocuklarınız hakkında duyarlı olmak yeterli değil. Çözüm için ne kadar çaba gösterip, ne kadar yorulduğunuza bakın!
İŞTE KİTAPTAN BAZI ÇÖZÜMLER
– 0-3 yaş arası çocukların ellerine cihaz verilmemeli.
Yeni nesil anne babalar akıllı telefon ya da tabletleri dadı ya da emzik yerine koyuyorlar. Kendileri uğraşmak istemedikleri her ortamda çocuklarının eline vermekte gecikmiyorlar.
– Bu çocukların TV ya da cep telefonundan görsel izlemesi 30 dakikayı aşmamalı. Bu izleme günde iki üç kez tekrarlanabilir.
Küçük çocukların saatlerce minicik bir ekranda bir video izlemesi ne derece doğru? En azından bu videoları izlerken anne veya baba bu konuda yönlendirici olmalı. Videodaki kahraman için yorumlarda bulunmalı.
– Çocuklar ekran başından uzaklaştırılmadan 10 dakika önce uyarılmalı. Cihaz elinden aniden alınmamalı.
Siz kendinizden pay biçin. Uğraştığınız bir şey aniden elinizden güç kullanarak alınırsa tepkiniz ne olur? Bir tepkiniz kesin olur. İsyan edersiniz. Çocukları da ağlatmamak için önceden uyararak almak lazım ellerinden aletleri.
– Okul öncesi çocukları cihazlardan uzaklaştırmadan önce ilgisini çeken bir şey yapmalı. Örneğin onlarla oynamak gibi.
Çocuklarımızı ipad, iphone bağımlılığından nasıl kurtaracağız, başka alternatifler için tık tık.
Okul öncesi çocuğa ne kadar anlatırsanız anlatın, elinden oyuncağını, tabletini aldığınızda üzülecektir. Bunu engellemek için en güzeli onu başka bir oyuna yönlendirmek. Beraber dışarı çıkmak ya da şurada tık tık belirttiğim aktivitelerden herhangi birini yapmak.
– Cihazı elinden alınan çocuk ağladığında, susturmak için asla tekrar cihaz verilmemeli.
Cihazı, ipad, iphone ya da ne ile oynuyorsa geri vermek demek herşeyi sil baştan yeniden başlamak demektir. Anne ve baba olarak kararlı ve tutarlı olmamız gerektiğini belirtmek isterim. Öte yandan cihazı alırken başka bir cihazı da sakın yerine koymayın. Bir ekrandan başka bir ekrana geçmesin çocuk.
-Susturmak için bir önlem alamıyorsanız bırakın ağlasın. Ağlama davranışı ile sizi yönetmesine izin vermeyin.
Ağlayarak istediğine ulaşan çocuk bu davranışı her seferinde, hep birşeyler istediğinde tekrar edecektir. Sakın bununla sizi yönetmesine izin vermeyin.
– Cihaz yoksunluğu nedeniyle ağlamaya devam etmesi halinde eğer oyun gibi çabalarınızla susmuyorsa bırakın ağlasın.
-Bir süre sonra sizin kararlılığınız karşısında kuralı öğrenecektir.
Kararlılık, tutarlılık, örnek olmak teknoloji bağımlılığı konusunda mottomuz olmalı.
TEKNOLOJİ KULLANIMI İÇİN TAVSİYELER (YİNE KİTAPTAN)
– Çocuğunuzun teknolojik aygıtlarla ne kadar zaman geçirdiğini belirleyin. Okul dönemlerinde bu süreyi günlük iki saatle sınırlayın.
Okul dersleri ve araştırma için geçirdiği sürenin de farkına varın. Özellikle büyük çocuklar için 2 saat biraz zorlayıcı bir sınır olabilir. Bu konuda mantıklı olun. Gerekirse çocuğunuzla bir anlaşma yapın.
– İnternet kullanımını tamamen yasaklamayın. Yasaklamak yerine süreyi belirleyin, kullanımla ilgili aile kuralları ortaya koyun.
İnternet kullanımını yasaklamak, elektriği yasaklamak gibi bir şey günümüzde.
Böyle bir hakkı, bilgiye erişim özgürlüğünü kimse kimsenin elinden almamalı.
– Sizin teknoloji kullanım davranışınız, çocuğunuza örneklik düzeyinde mi? Unutmayın, çocuğunuzun örnek alacağı ilk kişi sizsiniz.
Siz hep elinizde telefonla yatıp, telefonla kalkıyorsanız, çocuğunuza sınır koyarken bir daha düşünün derim.
– Riski azaltmanın önemli bir kuralı dizüstü yerine masaüstü bilgisayar kullanmaktır. PC’yi çocuğunuzun odasına değil, oturma odası gibi evin ortak kullanım alanına kurun.
– Diğer çocuklarla zaman geçirmesini sağlayın. Bu çocuklarla arkadaşlık kurmasını destekleyin.
Sosyal etkileşim her zaman sanal etkileşimden önemlidir. Çocuğunuza bunu söyleyin. Gösterin, örnek olun.
– Çocuğunuzu sportif faaliyet gruplarına dâhil edin, akranlarıyla tanışabileceği etkinliklere özendirin.
– Ortaokul sekizinci sınıftan önce çocuğunuza cep telefonu almamaya çalışın.
Bunun pratikte çok zor olduğunu hepimiz gözlemliyoruz. Yine de ne kadar geç o kadar iyi.
– Çocuğunuzun internet takıntısına karşı en az onun kadar dirençli olmadıkça sonuç alamazsınız. Kural ve sınır koyarak en az üç hafta takip edin.
– Sosyal medyada kimlerle arkadaşlık kurduğunu uygun bir yolla kontrol edin. Arkadaşları ile paylaştığı içerikleri kullanım sırasında uygun bir şekilde sizinle paylaşmasını sağlayın.
Siz de çocuğunuzla tüm platformlarda arkadaş olun. Sosyal medyadaki tehlikeleri ve olayları duydukça çocuğunuzla öğüt vererek değil, hikaye dilinde paylaşın.
– Çocuğun cep telefonunu her gün aynı saatlerde kullanması kurala uymasını kolaylaştırır.
– Uyumadan önce cihazını oda dışına bırakmasını sağlayın. Olmuyorsa uçak moduna aldırın.
– Her akşam aynı saate bütün dijital cihazları kapattığınız bir saat belirleyin. Ve buna hepiniz uyun.
– Kendi hayatınızdan örnek vererek sahip olduğunuz değerleri, insan ilişkilerini ve ahlak kurallarını paylaşın.
– Kitap okumakla cihaz kullanımı arasında eşit süreler koyun ya da bir saatlik kitap okuma sonrasında cihazı kullanmasına izin verin.
Sevgiler,
Bahar Anahmias,
Anneler ve mentorların buluşma noktası www.i-mom.org