Bugünün İşleri, Geleceğin İşleri ve Gençlerimiz
Yazının orijinali 22 Ocak 2020 Şalom Gazetesinde yayınlanmış ve 112.436 kez de görüntülenmiş. Demek ki hepimizin kafasında gelecekle ilgili bir dolu soru işareti var. O nedenle neredeyse 2 senedir eskimeyen bu yazı burada da dursun istedim.
…………………….
Bugün elime en son McKinsey Raporu geçti: “İşimizin Geleceği Dijital Çağda Türkiye’nin Yetenek Dönüşümü”. Dijital Çağ’dayız. Hayat tarzımız, eğitim tarzımız, iletişimimiz, alışveriş alışkanlıklarımız artık hep dijital. Akıllı telefonumuz olmadan neler yaptığımızı hatırlamıyoruz bile. 13 yıl içinde sıfırdan 1 trilyon dolara ulaşan bir endüstri akıllı telefon endüstrisi. Bundan 13 yıl sonra ise belki de telefonlarımız minik bir çip halinde doğar doğmaz derimizin altına monte edilecek. Tüm bu otomasyon, yapay zekâ ve dijital teknolojilerle birlikte, mesleklerimizin içerikleri, iş yapış şekillerimiz ve başarılı olmak için ihtiyacımız olan yetkinlikler sürekli değişiyor.
Dijital Çağ’dayız. Hayat tarzımız, eğitim tarzımız, iletişimimiz, alışveriş alışkanlıklarımız artık hep dijital. Aslında ilk iPhone 2007 yılında piyasaya sürüldü. Akıllı telefonumuz olmadan neler yaptığımızı hatırlamıyoruz bile. 13 yıl içinde sıfırdan 1 trilyon dolara ulaşan bir endüstri akıllı telefon endüstrisi. Bundan 13 yıl sonra ise belki de telefonlarımız minik bir çip halinde doğar doğmaz derimizin altına monte edilecek.
Tüm bu otomasyon, yapay zekâ ve dijital teknolojilerle birlikte, mesleklerimizin içerikleri, iş yapış şekillerimiz ve başarılı olmak için ihtiyacımız olan yetkinlikler sürekli değişiyor. 2-3 sene öncesine kadar duymadığımız meslekler şu anda çok popüler.
Birkaç tanesini sizinle paylaşmak isterim; Veri Analisti, Veri Bilimcisi, UX/UI Tasarımcısı, Sosyal Medya Planlamacısı, Dijital Stratejist, İçerik Yöneticisi, Phyton yazılımcısı, Mobil Uygulama Programcısı, Genetik Bilimci, Biyomedikal mühendis, Robotik eğitmeni. Bunlar bugün kulağımıza çalınanlar.
Bu meslekleri yapan gençler paylaşımlı ofislerde kendi ayarladıkları zamanlarda, kendi deyimleri ile ‘freelance’ çalışıyorlar. Paylaşımlı ofisler gençlerin keyif alacağı ortamlar olarak tasarlanmış, aylık bir üyelik ücreti alan son derece keyifli yerler. Kolektif House, Workinton, e-Ofis, Workhaus bunlardan birkaçı. Artık kurumsal bir firmaya bağlı olup çalışmak tercih edilmiyor. Onun yerine gençler ve genç kalanlar kendi tespit ettikleri zamanlarda proje bazlı çalışıyorlar. Bazen kendi işlerini kuruyorlar. Girişimci oluyorlar. Kendileri gibi proje bazlı çalışan diğer gençlerle bir araya geliyorlar. Bu yeni nesil çalışma sistemi de kendi Ofis Alanını yarattı; Coworking Ofis Alanları.
Bu bugünkü resim. Anneler çocukları sabah 8, akşam 6 bir işe gitmiyor, takım elbise giymiyor diye telaşlı. Babalar bu gençler nasıl bir düzene girecek, nasıl aile kuracak, nasıl ev geçindirecek diye endişeli. Senelerdir gençlerin eğitimine yatırılan maddi ve manevi emeğin karşılığı bu mu?
İş ve meslek hayatında yarınki resmi henüz hiçbirimiz tam anlamıyla tahmin edemiyoruz. Gelişen ve parlayan bazı sektörlerin ve işlerin farkındayız: Yapay Zekâ, Makine Öğrenmesi, Derin Öğrenme, 3D baskı sistemleri, AR/VR görüntülemeler, Koruyucu Tıp, Gen Mühendisliği, Drone Mühendisliği, Blockchain, Robotlar, Biyomedikal Mühendisliği, Sürdürülebilir Enerji.
Farklı sektörler için değişen etkiler
Teknolojilerin, sadece insanların yapabileceğini düşündüğümüz işleri yapmakla kalmadığı, aynı zamanda bu işleri her geçen gün insanlardan daha iyi yapabildiği yeni bir dijital çağın eşiğindeyiz.
Bu konuda, farklı sektörler için değişen etkiler görebiliyoruz. Örneğin eğitim teknolojisi ile daha çok insan öğretime erişebiliyor, dersler daha akılda kalıcı ve etkileyici hale geliyor. En iyi eğitim sistemlerinde öğretmenlere en yeni dijital çözümlere ve tekniklere ayak uydurabilmeleri için sürekli eğitim veriliyor. Sağlık hizmetlerinde ise yapay zekâ, bazı hastalıkları doktorlardan daha iyi teşhis edebiliyor. Robotlar, uzman cerrahlardan daha hassas kesik gerçekleştirebiliyor. Alışverişte tüketiciler fiyat şeffaflığı, erişim kolaylığı ve teslimatın hızlandırılmasına yardımcı olan çevrimiçi platformlardan yararlanıyor. Amerika’da ve Afrika ülkelerinde teslimatlar insansız hava araçlarıyla yapılıyor. İnsanlar daha fazla alışveriş, daha fazla yeme-içme, daha fazla sanat / spor aktivitelerine ve seyahat etmeye yöneliyor. Yaşlanan nüfusla birlikte sağlık ve bakım hizmetlerine olan talep artıyor. Bunlar gerçekler.
Otomasyon, yapay zekâ ve dijital teknolojilerin birçok sektörde işleri dönüştürerek daha çok sayıda yeni iş yaratması bekleniyor
McKinsey “İşimizin Geleceği Dijital Çağda Türkiye’nin Yetenek Dönüşümü” 2020 Raporuna göre Türkiye’de 2030 yılında yaklaşık 33,3 milyonluk bir işgücü ihtiyacı olması öngörülüyor. Otomasyon ve dijitalleşmenin verimlilik ve ekonomik büyüme üzerindeki etkileri sayesinde 2030 yılına kadar 8,9 milyon yeni iş oluşacağını düşünüyorlar. Ayrıca başta teknolojiyle ilgili alanlar olmak üzere şu anda mevcut olmayan mesleklerde tamamı yeni 1,8 milyon iş yaratılabileceği öngörülüyor.
Hangi iş modelleri mi? Dijital hizmet tasarımcıları, sürdürülebilir enerji uzmanları, siber güvenlik uzmanları ve yapay zekâ destekli sağlık bakım teknisyenleri. Rapora göre 2030 yılına kadar 3,1 milyon net iş artışı potansiyeli mevcut ve toplam 36,4 milyonluk bir işgücü ihtiyacı oluşması bekleniyor. Çocuklarımızı, kendimizi, işimizi geleceğe nasıl hazırlayacağız?
Biz daha hangi iş kolunun, hangi mesleklerin oluşacağını bilmeden değişime nasıl ayak uyduracağız?
-Biz mevcut mesleğimize devam ederken bir yandan da yeni meslekler için yeni yetkinlikler kazanmaya çalışmalıyız.
-Online kursları, seminerler, webinarları takip etmeliyiz. Coursera, Edx, TED platformlarında hangi kurslar, hangi konuşmalar var, göz atmalıyız. Yenilikleri öğrenmeli, bu yenilikleri işimize nasıl adapte edebileceğimiz hakkında kafa yormalıyız.
-İnovasyon merkezlerinde, kuluçka merkezlerinde, startup lara fon sağlayan yerlerde neler oluyor bilmeliyiz. Starters Hub, Etohum, Startup Grind, Koç Kuluçka Merkezi, İTÜ Çekirdek bu adreslerden sadece birkaçı. Garanti Bankası, QNB Finansbank, TEB gibi bir sürü banka da hızlı bir şekilde bu inovasyon ve girişimcilik trenine katıldı. Yarışmalar yapıyorlar, arkalarına girişim ve inovasyon rüzgârını almaya çalışıyorlar. Bunları ve yaptıklarını takip etmeliyiz.
-İşimiz için çalışanlarımıza yeni yetkinlikler kazandırma girişimlerine odaklanmalıyız. Onlara kurslar aldırmalı, yeniliklerden haberdar olmalarını ve işlerine uygulamalarını sağlamalıyız.
-Gençler bilmeli ki; otomasyon, yapay zeka ve robotlar, iş hayatındaki veri girişi, ekipman kullanma gibi fiziksel ve temel yetkinliklere sahip çıkmaya başladı bile. Onlar da teknoloji yetkinliklerini, ileri seviye bilişsel yetkinliklerini ve sosyal yetkinliklerini geliştirecek aktivitelere yönlenmeli.
-Çocuklarımızı geleneksel öğrenme modelinin yanında iş başında öğrenebilecekleri ortamlara sokmalıyız. Yazın staj yapmalarını sağlamalıyız. Kendi çıkaracakları bir ürünü pazarlamalarına, ortaya çıkaracakları bir fikri geliştirmelerine, sosyal yardımda bulunmalarına destek olmalıyız.
-Yaşam boyu öğrenimin gerekli bir motto olduğunu unutmamalıyız. Hem kendimiz hem de çocuklarımız, gençlerimiz için “öğrenmeyi öğrenme” nin en önemli yetkinliklerden biri olduğunun farkına varmalıyız. Sürekli öğrenmeliyiz.
-Yeni iş modelleri oluşturabilmek ve oluşan iş modellerine sahip çıkabilmek için eleştirel düşünme, problem çözme becerileri, sosyal iletişim, yaratıcılık ve empatinin önemini bilmeliyiz. Bu becerileri hem kendimizde hem çocuklarımızda geliştirecek ortamlara girmeliyiz.
-İlham veren konuşmaları seyretmeli, seyrettirmeli, bu konuşmaları çevremize yaymalıyız.
-Sürekli değişim ve dönüşüm yaşayacağımız ilerleyen yıllarda değişime ayak uydurma, zorluklarda pes etmeme kaslarımızı geliştirmeliyiz. Çocuklarımızın bu kaslarının gelişmesi için de “Hayatı gençlerimiz ve çocuklarımız için kolaylaştırmayı bırakmalıyız.”
-Linkedin’de her sene talebi yüzde 35-37 artan iş kolları var. Bunların başında programlama ve veri analizi geliyor. Bir programlama dili öğrenmeliyiz. Veri analizi nasıl yapılıyor diye araştırmalıyız.
-Gençlerimizin yaşam boyu esnek, proje bazlı ve bağımsız işler yapabileceklerini fark etmeliyiz. Onların kariyeri yaşamları boyunca farklılaşabilen esnek bir kariyer olabilir. Bu tarz bir kariyer yolculuğunda en önemli yetkinlikler ise özdenetim, motivasyon, iletişim ve odaklanma.
-Hepimiz sosyal medyada gezmeyi, Netflix’de dizi seyretmeyi seviyoruz. Ama tüm bunları yapabilmek için kendimize zaman ayırmalı, zamanın bir kısmını da bu ortamlardan çalmalıyız.
-Gelecek farkındalığı olan, öğrenmeyi seven, değişime ayak uydurabilenle dost.
Merak etmemeliyiz.
Bahar Üner Anahmias